ambulansla yaşlılar, yakınları binemez yassah

peşin dede ölüm, peşinde mecburi taksiler

yaşaşın devlet hastanesi, doktora yalama güvenlik bile

ben vallah hariç

kimse mecbur kalmadıkça gece yarısı siksen gelmez

acil bayırını çıkamayan 90 altı otomobiller

kucakta koşturulan intiharlı genç kızlar

(el+kol+saç+kaş+baş).kıran dövüşsever lavuklar

ah dedeler, ben erken iken gittiniz hepiniz

iş yok, tarladan bilmem

bana kaçak bir seyir kaldı insanları

bakınıyorum mal mal mal

tüttürü efkarlı.

tırnak yemenin incelttikleri

yerden kopsun. koşarayak girdi içeri. sıyırdı kocasının askerde giydiği yeşil donunu, iki ışık hızında. aç, kapa. işe işe işe işe, kırmızı yandı dur. kalktı sifon/yer. ayna baktı. kadın aynı ben. aysel. göz, göze geldi. arada burun. diğer göz kaçtı. şaşı. aynı dem, bağırdı aynaya: “diğer gözümü sikeyim!”

konuştu aynayla, engüzelkim tribini yaşamadan.

– ölümden değil de savaştan korkan bir çocuğu yaratmayı sırf devletler de istemez diye isteyemiyorum.

– ne diyorsun manyak! baban uyanacak, mezar-takmaz.

– ölü baba parası bile yenilir. lakin yakana yapışan bir ölü mahsul vardır. silkelendiğin an  ölürsün. adalet, siktiğimini adalet, yanlış numero. romeoyu realistler sevmez. ben de.

zevcem afganistanda amerikan askeriyesi kompela. lojistik; makine ikmal. yeşil donunu görmedim hiç. muhabbet koyunlaştı, ayna ve aysele dönelim.

– x, gerçekliği yakaladığı an, kendiliğinden geçiyor. x, memnuniyetsiz olmalıydı, isyancıl cangıl-ergen olmalıydı. biz yanlış anladık. geçtiğimiz saptal yerleri değerliymiş gibi ayna misali yansıtarak. lütfen inanın, i am the march madness, bizatihi. fotoğraf çektik ki bu x değil. benim photographer annem var zaten. okuma yazma bilme. zed.

– “be at kendini denize!” yılan balığı mı neyin varmış, saldırma sakın! sarıl, sinsi, sakin.

– deniz de karanın üstünde. kara çingenenin lanet büyülü naylon gözlerine bakma beyaz dağlı ayna.

hiç birimiz bakmadık. ne zevcem, ne ben, ne aysel, ne ayna.

ameno billahi.